16 eylül 1982 tarihine kapkara bir leke olarak iz bırakan, beyruttaki sabra ve şatilla mülteci kamplarında işlenen katliam. bunun sorumlusu olan
ariel şaron bu katliamdan sonra
beyrut kasabı olarak anılıyor.
bu kıyımdan bir süre önce israil yanlısı aşırı sağcı hristiyan grup falanjistlerin lideri beşir cemayel bir bombalı saldırıda öldürüldü. bu olayı müslümanlara bağlayan falanjistler de intikam için böyle bir yol seçti. ariel şaron ise bu olayı duymasına rağmen emrindeki birlikleri bu kıyımı yapmaya giden falanjistlerin yolundan çekti ve katliama engellemek bir yana dursun, destek verdi. toplamda 3500 kişi, çoğunluğu kadın ve çocuk, bu katliamda öldürüldü. anlatılanlar ise insanın midesini bulandıran cinsten. kimi çocuğunu üç parçaya ayrılmış halde buldu, kimi komşusu olan 7 kişilik aileden bir fert bile bulamadı. ingiliz yazar robert fisk gördüğü manzaraları şöyle anlatıyor;
“18 eylül 1982’de sabra ve şatilla kampında bulunanlar için şaron, ardında şişmiş cesetler, tecavüz edilmiş, işkenceye uğramış ve sonra da katledilmiş kadınlar ve bebekler bırakan bir kasaptır. olaydan 18 yıl sonra bugün bu caddelerde dolaşırken katliam manzaraları hala gözlerimin önünden gitmiş değil. biraz ötede sabra camisi’ne giden yolda 90 yaşında, beyaz sakallı ve pijamalarıyla nuri bey’i görüyorum. ölü bedeninin yanı başında yün başlığı ve bastonu duruyor. ilerideki dar sokakta yemek tencerelerinin yanında yatan iki kadın cesedi var… cesedin birkaç metre ötesinde çürüdüğü için bedenleri morarmış, bir çöp gibi oraya fırlatılmış bebekler...”
bu olaydan sonra israil'de bile şaron aleyhinde birçok gösteri yapıldı, 2002 yılında belçika'daki soruşturmada şaronun, savaş suçlusu olduğuna karar verildi. ancak bu kararda belçika mahkemelerinin yetkili olmadığı ileri sürüldü.
bu arada 2012'de, bu katliamı yapanların liderlerinden biri olan falanjist komutan samir caca akp kongresine davetli olarak katılmıştır.
(bkz: vals im bashir)